Ekmek Alacak Durum Kalmadı
Ender Serbes, yaptığı açıklamada, pandemi sürecinde alınan tedbirlerin ve kısıtlamaların geniş bir kesimi ekonomik olarak çok zor durumda bıraktığını söyledi. Bu süreçte restoran, lokanta, kafeterya, kahvehane, güzellik merkezleri, hamamlar, kuaförler gibi çok sayıda hizmet sektörünün ekonomik olarak çöktüğünü dile getiren Serbes, “Hizmet sektöründe milyonlarca insan çalışıyordu. Salgın kısıtlamaları ve kapanma sebebiyle bu işletmeler çok zor durumda kaldı. Hem işyeri sahipleri ve hem de bu işyerlerinde çalışanlar gelirsiz kaldı. Verilen cüzi destekler yeterli olmadı. Bırakın faturaları ödemeyi; insanlar evlerine ekmek götüremez duruma geldi” dedi.
Bütçeyi Aşmaya Başladı
Katkı payları ile birlikte faturaların aile bütçesinde artık büyük bir yük oluşturduğunu, alt gelir gurubuna mensup milyonlarca insanın, kazandıkları gelirle faturaları ödemekte güçlük çektiğinin altını çizen Serbes, “Faturalarda bir çok kalemde katkı payı alınıyor. Bu da faturaları yükseltiyor. Dar gelirlinin maaşının büyük çoğunluğu faturalara gidiyor. Diğer temel ihtiyaçlarının giderilmesine parası yetmiyor. İşsizliğin arttığı bu salgın döneminde faturaları ödemek daha da zor bir hâl aldı. Dar gelirli vatandaşlarımız çaresizlik içinde bu faturaları nasıl ödeyeceğini düşünüyor” şeklinde konuştu.
En Azından Bu Süreçte Alınmasın
Ender Serbes, elektrik ve doğalgaz ihalesini alan şirketlerin bu zor dönemde abonelerinin yanında olması gerektiğini belirterek şu önerilerde bulundu: “Bu şirketler en azından pandemi süreci bitinceye kadar faturalardan katkı payı almamalı. Abonelerine böyle bir destekte bulunmalı. Sadece gerçek tüketim bedeli tahsil edilmeli. Başka hiçbir katkı payı faturaya yansıtılmamalı. Hükümet’te bir düzenleme ile elektrik faturalarında TRT payını kaldırmalı. Bu kurum aldığı reklamlar ve yapımlarını pazarlayarak ayakta kalmayı başarmalı, böyle çok zor bir zamanda millete yük olmamalı” dedi.
Yerel Yönetimler Destek Olmalı
Belediyelerinde su faturalarından katkı payı almaması ve zor durumda olanlardan su faturası tahsilatı yapmaması, ya da indirimli tarife ve borç ertelemesi uygulaması gerektiğini vurgulayan Serbes, “Belediyelerde bu yolla zor durumda olan insanlara destek olabilir. Ayrıca yerel yönetimler muhtarlar aracılığıyla ihtiyaç sahiplerinin başkaca ihtiyaçlarını da karşılayabilir. Bu konuda belediyelerimizin elinde imkanlar var. Her kurum bu zor süreçte imkanlarını vatandaşın lehine kullanması gerekir. Sosyal belediyecilikte bunu gerektirir.” dedi.
Kolaylıkla İptal Edilmeli
Yine bu süreçte işyerlerinin kapalı olması sebebiyle dijital platformlara üye olan işyerlerinin aboneliklerinin zorluk çıkarılmadan kolayca iptal edilebilmesi gerektiğini belirten Serbes, açıklamasını şöyle tamamladı: “Ayrıca GSM firmaları da taahhüt uygulamasıyla abonelerine dayatma yapmaktan kaçınması gerekir. Taahhütte esnek uygulamaya geçilmeli, iptal söz konusu olduğunda aboneler ceza ile karşı karşıya kalmamalı. Hükümet bu konuda tüketici lehine düzenleme yapmalı. Ayrıca özel iletişim vergisi de kaldırılmalı. Artık internetin hayati önem taşıdığı bu zamanda Türk Telekom da internet altyapısını kuvvetlendirmeli ve kesintisiz internet hizmeti verebilmeli. Kısaca bu zor zamanda, zor durumda olan insanların elektrik, su, doğalgaz ve internet hizmeti ‘ödeme yapılmadı’ gerekçesiyle asla kesilmemeli” dedi.