Alandere Örneği
Ender Serbes, Kocaali Alandere Mahalle Muhtarı Avni Akbaltaoğlu ile bir araya gelerek, geçtiğimiz ay başında yaşanan sel felaketi ve sonrasında alınması gereken önlemlerle ilgili bilgi aldı. Serbes, yaptığı açıklamada, afetlerden ders alınmadığının üzücü bir örneğinin, yakın bir zamanda bu bölgede yaşanan sel felaketi olduğunu belirterek “Karayolları tarafından yapılan Akçakoca Karasu Yolu Alandere Deresi’nin denize geçiş noktasındaki menfezlerin hatalı inşa edilmesi sebebiyle Alandere’de su baskınları yaşandı. Menfezler zeminden epeyce yüksekte kaldığı için su tahliye olmadı baraj etkisi yaptı. Su tahliye olamayınca mahalle sular altında kaldı. Ev ve işyerlerini su bastı, hayvanlar telef oldu ve büyük maddi kayıplar yaşandı. Burada yapılması gereken, menfezleri hemen suyun birikmeden tahliye olacak şekilde düzeltmekti. Neredeyse aradan 1,5 ay geçti, ancak maalesef hiçbir çalışma yapılmadı” dedi.
Önlem Alınmadı
Serbes, “Olası bir yağışlarda hatalı menfezler yüzünden Alandere’yi yine su basacak. Ayrıca DSİ tarafından Alandere Deresi’nin ıslahı da yapılmadı. Derenin içi temizlenmeyip sel yatağında rahat bir şekilde akamayınca sele sebep oldu. Hasar gören ve ortası çöken Alandere Köprüsü’de sağlıklı bir şekilde onarılmadı. Büyükşehir Belediyesi acilen yenilemesi gerektiği köprüye sadece üsten dolgu yapmış ve öylece bırakmış. Menfez, dere ıslahı ve köprü su geçişine izin verir şekilde hızlıca düzenlenmezse bu bölgede su baskınlarının yaşanması sürpriz olmaz. Yeterki duyarlı olunsun, halen geç değil. Felaketleri çabuk unutuyoruz, maalesef ders almıyoruz.” dedi.
Hassas Bir Bölge
Serbes, “Uzmanlara göre Sakarya’nın coğrafi özellikleri bakımından doğal afetlere karşı hassas bir bölgede bulunduğunu ifade eden Serbes, bölgenin deprem, sel, orman yangınları gibi doğal afetlere de hassas bir bölgede bulunduğunu vurguladı. Serbes, Sakarya’nın doğal afetlere karşı çok detaylı bir şekilde risk haritası çıkarılması ve bu konuda tedbir alınmalı” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Büyük Acılar Yaşayabiliriz
“Deprem konusunda takındığımız duyarsız tavrımız devam ediyor.” diye konuşan Serbes, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Depreme duyarlılık konusunda da karnemiz iyi değil. Her 25-30 yılda yıkıcı bir deprem yaşamamıza ve büyük can kayıplarına rağmen yeterince ders almadığımız ortada. Halen şehirde 1999 depremi öncesi kalan ve yeni deprem yönetmeliğini karşılamayan güvensiz binalar bulunuyor. Deprem doğal bir tabiat olayı. Uzmanlar ‘deprem öldürmez, sağlam olmayan binalar öldürür’ diyor. Ancak deprem konusunda yaşadığımız onca acıya rağmen hazır değiliz. Uzmanlara göre deprem hızla yaklaşıyor. Yeniden aynı acıları yaşamamak, sevdiklerimizi kaybetmemek, sonradan pişman olmamak için devlet ve millet olarak acil önlem almalıyız.“
Sel Felaketine Dikkat
Sakarya’nın coğrafi özelliklerinin Batı Karadeniz’e benzediğine de dikkat çeken Serbes, Kastamonu, Bartın, Sinop’ta yaşanan felaketin bir benzerinin Sakarya’da yaşanmaması için çok ciddi tedbirler alınması gerektiğini vurguladı. Kocaali ve Karapürçek’e daha önce sel ve taşkınlar yaşandığını, ev ve işyerlerini su bastığını, hayvanların telef olduğunu anlatan Serbes, “Çok şükür can kaybımız olmadı. Allah göstermesin; etkili bir sağanak yağışta daha büyük felaketler yaşanabilir. Bütün ilçelerimiz tek tek ele alınarak, sel konusunda hassas bölgeler belirlenmeli ve bu konuda tedbirler gecikmeden alınmalı. Bu konunun şakası olmadığını ne yazık ki acı şekilde gördük. Batı Karadeniz’de yaşanan felaketin bir benzerini Sakarya’da yaşamak istemiyorsak şimdiden tedbir almamız gerekir. Son pişmanlık fayda vermez. İnsan hayatından değerli hiçbir şey yok. Eğer ilçelerimizde dere yatağında, heyelan bölgesinde bulunan yerleşim birimlerimiz varsa tespit edilmeli ve acilen önlem alınmalı.” uyarısında bulundu.
Hassas Bölgedeyiz
Sakarya’nın orman yangınları konusunda da hassas bir bölgede olduğunun altını çizen Serbes, yangınlar konusunda da ciddi bir şekilde risk haritası çıkarılması ve erken uyarı sisteminin devreye sokulması gerektiğini belirtti. Sakarya’nın ilçelerinde onlarca dağ ve orman köyü bulunduğunun altını çizen Serbes, “Bu gün Sapanca, Karapürçek, Karasu ve bir çok ilçemizde ormanla, ağaçlık alanla iç içe bir çok yerleşim birimimiz bulunuyor. Allah muhafaza etsin Ege Bölgesi’nde olduğu gibi orman yangınları ile karşı karşıya kalmamak için yangın konusunda çok ciddi tedbirler almalıyız. Yangına karşı erken uyarı ve tahliye sistemimiz yoksa, bu sistemi hemen devreye almalıyız. Özellikle sıcakların arttığı, kuru hava dalgasının etkili olduğu yaz aylarında, yangına karşı hassas bölgelerde 24 saat orman gözetlenmeli ve en küçük bir duman görüldüğünde hemen müdahale edilmeli. Orman ve dağ köylüsü yangına karşı bilinçlendirilmeli. Yine hassas aylarda ormanda sürekli devriye gezilmeli ve piknik yapılmasına izin verilmemeli.” şeklinde konuştu